Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Bekir Cebeci
Köşe Yazarı
Bekir Cebeci
 

KADINLARA KIYMAYALIM

Bilgisayardan gazeteleri okuyordum. Birden bir haber düştü ekrana: “Ocak ayında 28 kadın öldürüldü.” Habere göre kadın cinayetleri bitmiyor. 2023 yılında Türkiye’de 315 kadın öldürülmüş. Peki, neden, neden ama neden kadınlar öldürülüyor? Oysa bizim kültürümüzde kadının, hanımın çok önemli bir yeri vardır. Erkek kral ise hanım da kraliçedir. Bu tanım tarihten geliyor. Mete Han’a herkes Han’ım diye hitap ederdi. Yani kralım derlerdi. O da hanımına İşte bu da benim Hanımım yani kraliçem derdi. O dönemlerdeki Türk devletlerinde kadın-erkek eşitliği vardı. Kadınların tek eşlilikleri, II. Meşrutiyet döneminde yani 1917 yılında çıkartılan bir yasa ile Avrupa normları doğrultusunda düzenlenmiştir. Böyle bir kültürün evlatları olarak bizler hanımlara başımızın tacı, gözümüzün bebeği, gönlümüzün sultanı, evimizin direği olarak bakmak gerekmiyor mu? Kaldı ki Cumhuriyet ile birlikte Türk kadınları çağdaş dünya kadınlarına uygun eşit haklara kavuştu. Peki, bu haklar nelerdir? KADINLARIN HAKLARI Kadınların istediği kişiyle evlenme ve eşit miras hakkı vardır. Kadının boşanma hakkı da vardır. Kadının sağlıklı ve güvenli bir ortamda yaşama hakkı vardır. Kadının çalışma, eşit işe eşit ücret alma ve eğitim hakkı vardır. Kadının siyasete katılma ve istediği partiye oy verme hakkı vardır. TBMM tarafından 7 Mayıs 2004 tarihinde kabul edilen bir Anayasa değişikliği ile “Kadın ve erkek eşit haklara sahiptir.” Maddesi Anayasanın 10. Maddesine eklendi. Bu demek ki tarihsel, kültürel ve yasal olarak kadınlar, erkeklerle eşit haklara sahipler. Ancak her nedense bazı olumsuzluklar bütün bu güzel kadın haklarının üstüne deyim yerindeyse kara bir gölge gibi düşüyor. KADINLAR TÜRKÜLERDE, ŞİİRLERDE ve ŞARKILARDA Türk kadını, gerçekten en güzel türküleri, şarkıları ve şiirleri hak etmektedir. Örneğin Abdurrahim Karakoç’un Mihriban şiirini ve türküsünü dinleyen bir kişinin aklından kadına şiddet geçer mi? Asla öyleyse buyurun birlikte okuyalım Mihriban şiirini: Mihriban “Sarı saçlarına deli gönlümü Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban Ayrılıktan zor belleme ölümü Görmeyince sezilmiyor Mihriban Yar, deyince kalem elden düşüyor Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor Lambada titreyen alev üşüyor Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban” Nazım Hikmet’in Kadınlara kıymayın efendiler şiiri tamda buraya yakışıyor. “Kadınlardır adam eden adamı, Aydınlıklardır önümüzde gider. Sizi de bir kadın doğurmadı mı? Kadınlara kıymayın efendiler.” Yazımızı Zekai Tunca’nın dizeleriyle noktalayalım. "Üşüdüm diyorsan güneş olurum Yanarım sevginle ateş olurum Dolarım havaya nefes olurum Gülü susuz seni aşksız bırakmam" Herkese saygı, sevgi ve selamlarımla.   Bekir Cebeci (Eğitimci Araştırmacı Yazar) Rotterdam, 13 Şubat 2024
Ekleme Tarihi: 16 Şubat 2024 - Cuma

KADINLARA KIYMAYALIM

Bilgisayardan gazeteleri okuyordum.

Birden bir haber düştü ekrana:

“Ocak ayında 28 kadın öldürüldü.”

Habere göre kadın cinayetleri bitmiyor.

2023 yılında Türkiye’de 315 kadın öldürülmüş.

Peki, neden, neden ama neden kadınlar öldürülüyor?

Oysa bizim kültürümüzde kadının, hanımın çok önemli bir yeri vardır.

Erkek kral ise hanım da kraliçedir.

Bu tanım tarihten geliyor.

Mete Han’a herkes Han’ım diye hitap ederdi.

Yani kralım derlerdi.

O da hanımına İşte bu da benim Hanımım yani kraliçem derdi.

O dönemlerdeki Türk devletlerinde kadın-erkek eşitliği vardı.

Kadınların tek eşlilikleri, II. Meşrutiyet döneminde yani 1917 yılında çıkartılan bir yasa ile Avrupa normları doğrultusunda düzenlenmiştir.

Böyle bir kültürün evlatları olarak bizler hanımlara başımızın tacı, gözümüzün bebeği, gönlümüzün sultanı, evimizin direği olarak bakmak gerekmiyor mu?

Kaldı ki Cumhuriyet ile birlikte Türk kadınları çağdaş dünya kadınlarına uygun eşit haklara kavuştu. Peki, bu haklar nelerdir?

KADINLARIN HAKLARI

Kadınların istediği kişiyle evlenme ve eşit miras hakkı vardır.

Kadının boşanma hakkı da vardır.

Kadının sağlıklı ve güvenli bir ortamda yaşama hakkı vardır.

Kadının çalışma, eşit işe eşit ücret alma ve eğitim hakkı vardır.

Kadının siyasete katılma ve istediği partiye oy verme hakkı vardır.

TBMM tarafından 7 Mayıs 2004 tarihinde kabul edilen bir Anayasa değişikliği ile “Kadın ve erkek eşit haklara sahiptir.” Maddesi Anayasanın 10. Maddesine eklendi.

Bu demek ki tarihsel, kültürel ve yasal olarak kadınlar, erkeklerle eşit haklara sahipler. Ancak her nedense bazı olumsuzluklar bütün bu güzel kadın haklarının üstüne deyim yerindeyse kara bir gölge gibi düşüyor.

KADINLAR TÜRKÜLERDE, ŞİİRLERDE ve ŞARKILARDA

Türk kadını, gerçekten en güzel türküleri, şarkıları ve şiirleri hak etmektedir. Örneğin Abdurrahim Karakoç’un Mihriban şiirini ve türküsünü dinleyen bir kişinin aklından kadına şiddet geçer mi? Asla öyleyse buyurun birlikte okuyalım Mihriban şiirini:

Mihriban “Sarı saçlarına deli gönlümü Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban Ayrılıktan zor belleme ölümü Görmeyince sezilmiyor Mihriban Yar, deyince kalem elden düşüyor Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor Lambada titreyen alev üşüyor Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban”

Nazım Hikmet’in Kadınlara kıymayın efendiler şiiri tamda buraya yakışıyor.

“Kadınlardır adam eden adamı,

Aydınlıklardır önümüzde gider.

Sizi de bir kadın doğurmadı mı?

Kadınlara kıymayın efendiler.”

Yazımızı Zekai Tunca’nın dizeleriyle noktalayalım.

"Üşüdüm diyorsan güneş olurum Yanarım sevginle ateş olurum Dolarım havaya nefes olurum Gülü susuz seni aşksız bırakmam"

Herkese saygı, sevgi ve selamlarımla.

 

Bekir Cebeci

(Eğitimci Araştırmacı Yazar)

Rotterdam, 13 Şubat 2024

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve siranhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.