Aslan, Dünya Çocuk Hakları Gününde Gazze’deki çocuklara dikkat çekti

Gümüşhane Barosu, 20 Kasım Çocuk Hakları Gününde İsrail’in Gazze’de 5 bin 500 çocuğu katlettiğini belirterek BM ve UNİCEF’e “İnsanlık çocuklara elindekinin en iyisini vermekle yükümlüdür” çağrısında bulundu.

Gümüşhane Barosu, 20 Kasım Çocuk Hakları Gününde İsrail’in Gazze’de 5 bin 500 çocuğu katlettiğini belirterek BM ve UNİCEF’e “İnsanlık çocuklara elindekinin en iyisini vermekle yükümlüdür” çağrısında bulundu. Gümüşhane Barosu adına açıklama yapan Av. Metin Aslan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 20 Kasım 1959 tarihinde Çocuk Hakları Bildirgesini, 20 Kasım 1989’da da Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi kabul ettiğini ve bu nedenle 20 Kasım gününün tüm dünyada “Çocuk Hakları Günü” olarak kutlandığını hatırlatarak dünya çapında en geniş katılımlı olan sözleşmede çocuk haklarının kapsamlı bir şekilde koruma altına alındığını söyledi. Sözleşmenin temel ilkelerinde çocukların nerede doğduklarına, kim olduklarına, cinsiyetlerine, dinlerine ya da sosyal kökenlerine bakılmaksızın çocuğun üstün yararının gözetilmesi, yaşama, gelişme ve çocuk katılımının sağlanması amaçlandığını kaydeden Aslan, “Dünyada devam eden savaşlardan, yaşanan göçlerden ve artarak devam eden ekonomik sorunlardan en çok etkilenen dezavantajlı grup çocuklardır. Başta devletler olmak üzere herkesin çocukları korumak için üzerine düşen sorumluluğu yapması adına, Çocuk Hakları Gününün hatırlanması daha da önem kazanmaktadır” dedi. “Gazze’de en çok etkilenen grup çocuklardır” 20 Kasım 2023 tarihinde kutlanan Çocuk Hakları Gününün ise ayrı bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Aslan, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıların da, çocukları kasıtlı hedef almasını, saldırılarını dünya kamuoyunun gözleri önünde ısrarla sürdürmesini ve uluslararası toplumun da katliamlar karşısındaki sessizliğini kabul etmiyoruz. Uluslararası toplumun sesiz kaldığı bu saldırılarda 5.500 çocuk yaşamını yitirmiştir. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi savaş zamanlarında çocuklara yönelik 6 ağır ihlalden bahsetmekle birlikte; İsrail, Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi imzalayan taraf devletler arasında olmasına rağmen, bu ihlallerden 3'ü olan , 'Çocukların öldürülmesi ve sakat bırakılması, okullara veya hastanelere saldırılar ve çocukların insani yardıma erişiminin engellenmesi' şeklindeki ihlalleri Gazze’de kasıtlı ve sistematik bir şekilde sürdürmektedir. Gazze nüfusunun yüzde 50'sinden fazlasının çocuk olduğu nüfus verilerine göre bilinmektedir. İsrail’in çoğu çocuk olmak üzere korunan sivilleri, hastaneleri, ambulansları, okulları, fırınları, gıda depoları ve su rezervlerini sistematik olarak hedef alması, insanların Gazze Şeridi'ni terk etmesi için kasıtlı aç bırakma politikasından da en çok etkilenen grup çocuklardır” diye konuştu. “BM ve bağlı organı UNICEF’i görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz” Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye rağmen, başta BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) olmak üzere, BM'nin diğer organlarının Gazze’de yaşayan çocukları koruma sorumluluğunu yerine getirmediğinin altını çizen Aslan, “BM, savaş ve silahlı çatışmalarda çocuk haklarını ihlal eden ülkelere ilişkin hazırladığı listeye İsrail’i dâhil etmeyi reddetmiştir. BM'nin çatışmalarda çocuk haklarını ihlal eden ülkelere ilişkin yıllık kara listesinde İsrail'in hala yer almaması tam anlamıyla Çocuk Hakları Bildirgesi ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye aykırılık taşımaktadır. BM'nin Gazzeli ve Filistinli çocukları, dünyadaki diğer çocuklar gibi koruma sorumluluğu konusundaki başarısızlığı ve isteksizliğini kınıyor, BM ve bağlı organı UNICEF’i görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz. Çünkü insanlık çocuklara elindekinin en iyisini vermekle yükümlüdür!”